Böbrek Kanseri Tedavisi ve Risk Faktörleri
Böbrek kanseri, erkeklerde daha sık görülen ve her 50 erkekten birinde görülebilen bir hastalık olup, kanser teşhisi alan ilk 10 kanser türü arasında yer almaktadır. ABD’de yapılan çalışmalara göre, her yıl 65 bin yeni hasta böbrek kanseri tanısı almaktadır. Uzmanlar, böbrek kanserinin erken teşhisinin hayat kurtardığını ve doğru tedavi yaklaşımlarının çok önemli olduğunu vurgulamaktadır.
Böbrek kanserlerinin kesin nedeni bilinmemekle birlikte, bazı risk faktörlerinin bu hastalığa yol açabileceği belirtilmektedir. Bu faktörler arasında obezite, sigara kullanımı, mesleki kimyasal madde maruziyeti, böbrek taşları ve genetik faktörler yer almaktadır. Özellikle ailevi geçiş gösteren bazı hastalarda her iki böbrekte de tümör oluşabilmektedir.
Böbrek kanseri, genellikle erken evrelerinde belirti vermeyebilir, bu da hastalığın fark edilmesini zorlaştırabilir. Ancak bazı belirtiler, kanserin ilerlediğini gösterebilir:
Çoğu zaman, böbrek kanseri tesadüfen tespit edilebilir, çünkü hastalar genellikle başka bir sağlık sorunu nedeniyle tıbbi teste girmektedir. Bu sırada yapılan ultrason veya bilgisayarlı tomografi (BT) taramaları, henüz belirti göstermeyen böbrek tümörlerini ortaya çıkarabilir.
Böbrek kanseri teşhisi için bilgisayarlı tomografi (BT) ve MR taramaları yaygın olarak kullanılır. Eğer doktor daha fazla bilgiye ihtiyaç duyarsa, perkütan biyopsi gibi daha ileri testler de yapılabilir.
Böbrek kanseri tedavisinde en yaygın yöntem cerrahi müdahale olup, tümörün büyüklüğüne ve konumuna göre tedavi şekli belirlenir. Laparoskopik cerrahi veya robotik cerrahi ile yapılan operasyonlar, daha az ağrı, kısa iyileşme süresi ve az kanama gibi avantajlar sağlar. Cerrahinin amacı, tümörü ortadan kaldırmak ve sağlıklı böbrek dokusunu korumaktır.
Yaşlı ve cerrahi müdahaleye uygun olmayan hastalar için, 4 santimden küçük tümörler için kriyoterapi (dondurma tedavisi) ve radyofrekans ablasyon gibi alternatif tedavi yöntemleri de kullanılabilir. Bu tedavi yöntemleri, tümörün yok edilmesini sağlar ve daha az invazivdir.
Böbrek kanserinden korunmak için 45 yaşından sonra düzenli olarak check-up yaptırmak ve böbrek ultrasonu gibi tarama testlerini yaptırmak önemlidir. Ayrıca, sigara içmenin ve aşırı kilolu olmanın kanser riskini artırdığı unutulmamalıdır.
Sonuç olarak, böbrek kanseri tedavisinde erken teşhis ve uygun tedavi yaklaşımları hayati önem taşımaktadır. Ayrıca, düzenli kontrollerle hastalığın erken evrede yakalanması ve tedavi edilmesi, tedavi sürecini kolaylaştırabilir.
Kaynak : BSHA
